ve 6 ay sonra…

Standard

Filmin ortasında ekran bulanıklaşır derken bir manzara görünür; ya bir deniz, ya bir dağ, güneş, ay… her neyse…

Sonra aşağıda bir yazı belirir… 6 AY SONRA…

Kahramanların hayatı çok keskin bir şekilde değişmiştir… ki onlar kahraman oldukları için genellikle iyiye doğru bir gidiş olmuştur, zaten eğer bu yazıdan sonra karşılaştığınız sahne bir yıkımsa sonu muhteşem olacak demektir… Yani hani şu bizim bir şarkımız var ya fenomen olmuş “Gidişim Suskun Olmuştu Ama Dönüşüm Muhteşem Olacak” diye, hah… tam da o işte…

Fark ettiyseniz içimden bir kahraman çıkarma çabasıyla başladım 6 AY SONRA gelen ikinci yazıma 🙂 Kim bilir belki ben de birgün birinin kahramanı falan olurum… (Not: Hayal gücü konusunda sınır tanımayan bir insan olarak bu cümleyi yazar yazmaz aklıma gelen ilk şey acaba nasıl bir kostümüm olurdu? sorusu oldu… Bu konuyu daha sonra hayal edeyim en iyisi yoksa konu dağılacak).

Konu dağılacak derken baktım ki hiç bir konudan bahsetmemişim henüz kahramanlık projem dışında 😛

Konu şu ki yine hormonlarımın tavan yaptığı bir ay hali dönemindeyim… Her üç haftaya bir yaşadığım bunalım, depresyon, kendini sevmeme vs. vs. hallerini dibine kadar yüz bininci defa yaşamaktayım. Her ne kadar genel olarak hayatından mutlu, eskisine göre huzurlu ve hayatından büyük ölçüde tatmin olan bir insan olsam da bugünkü mutsuzluğum çok fena… Ne mi? Her kadının klasiği fazla kilolar… Ama bu o öyle 300 gr fazlalığı olup ağlayanlarınki gibi değil, inanın! Hatırlıyorum da 2014 Şubat ayında şu anki halimden tam 21 kilo daha zayıftım 😦 21 kilo, evet…  Kilo almaya başladığımda suçlayabileceğim o kadar çok şey vardı ki asıl suçlunun kendim olduğunu anlamam tam bir buçuk yılımı aldı ve bana 21 kiloya mal oldu…

Geniş sayılabilecek bir gardrobum var aslında… Zamanla kendi iç evrimim nedeniyle artık giymemeyi tercih ettiğim kıyafetlerimi çıkarırsak yine de hatırı sayılır miktarda kılık kıyafet kalıyor geriye… (iç evrimimi belki sonra konuşuruz… çok heyecanlı bir konu bence 🙂 ) Nasıl olduğunu anlamadan gün geçtikçe herşeyim daralmaya başladı ve şu anda öyle bir haldeyim ki önümüzdeki hafta kuzenimin nişanına gitmek için annemin kıyafetlerine bakmak zorundayım… Düşünebiliyor musunuz? Annem hoş, giyimi güzel bir kadındır buna şüphe yok ama aramızda 20 küsür yaş var ve ne giyerse giyinsin, ne kadar güzel olursa olsun annemin gardrobu sonuçta. Neden mi gidip yeni bir şeyler almıyorum. Nerden alınır çok bir fikrim yok. Annemin yıllarca büyük beden mağazası vardı. Ordan giyinirdim hatta small beden bile bana büyük gelirdi… Aman Allah’ım ne güzel günlermiş… Şimdi o işi bıraktı emekli oldu… E peki ben nolcam? Gidip de ben şu bedenim bana bişiler bulun ama dar gelirse sakın bana gülmeyin diyemem ki… Velev ki buldum, diyelim ki çok güzel durdu falan filan. Ne fark eder… ben her türlü bu yüzden mutsuz olucam…

Şimdi… bu benim için bir ceza olsun bence… Ben bu nişana annemin elbiselerinden biriyle gidim ya da sucuk kıvamındaki kendi kıyafetlerimin içine bir korse yardımıyla sığmaya çalışayım… Tabi korse derken bir küçük ayrıntıyı vermek isterim; ben Adana’da yaşıyorum ve Temmuz ayının sonundayız… O halde şu denkleme bir göz atalım… Ben + Dat Kıyafetim + Korsem + Saç + Makyaj + Topuklu Ayakkabılar… Eğer kulaklarım da hafif kepçe olsaydı tam bir Fiona görebilirdiniz karşınızda… Haa bu arada beni bilen bilir topuklu ayakkabı benim için hiç bir zaman bir sorun olmamıştı ta ki ayaklarım şişene kadar… Bu da hemen aklıma ikinci bir yeşil kahramanı getirdi… Çoğunuz izlemişsinizdir hani Hulk vardı… Değişirken kıyafetleri parçalanırdı ve en son ayakkabıları patlardı adet hah işte o 🙂

E bu kadar konuştum, madem bu kadar mutsuzum peki neden bir şeyler yapmıyorum? Aklınıza sizin de bu geldi değil mi?

Dedim ya suçlayacak o kadar çok vardı ki… Mesela tam bir yıl önce sigarayı bıraktım… Kullandığım anti depresanı da aynı anda bıraktım… ve en önemlisi erkek kardeşimle birlikte yaşamaya başladım… çok çalıştığım için yemek yapacak vaktim yoktu ve hep hazır yemekler yedim… daha da sayabilirim ama gerek yok galiba. İnsan herhangi bir konuda kendini aklamak için sayfalarca uzun uzun suçlu listeleri yapabiliyor bunu hepimiz biliyoruz ve inanıyorum ki hepimiz en azından büyük bir çoğumuz bunu farklı konularda yapmıştır bile.

Peki ben napıcam? Karar aldım bayram dönüşü bir diyetisyene başlayacağım (bu arada en sonuncu gittiğim diyetisyen nerdeyse benim yüzümden diplomasını yırtacaktı… kadıncağız neden kilo veremediğimi bir türlü çözemedi… nerden bilsin diyete uymadığımı… kucak dolusu para döküp sonrada yapmayacağımı… kendinden şüphe eder oldu yazık… ben de onun üstüne bırakmıştım). Bir kaç projem daha var yapmak istediğim ama daha kesinleştirmedim. Hem şu an yazlıktayım tatilde yani bir nevi… E tabi bir de oruç var, bayram var… (yeni bahaneler listesi oluşuyor gördünüz mü hemen). Yok yok bu sefer kesin inşaAllah…

Planlar oluştukta sizinle paylaşırım belki 🙂 Yani ben paylaşmak isterim ama yazabilir miyim bilmiyorum. Şu anda sadece içimi dökecek kimse olmadığı için dağ başında sizlerle paylaştım. Bakarsınız ikinci bir başlık atarım 3 AY SONRA diye ve o zaman size çok daha mutlu şeyler söylerim. Kim bilir…

Bu arada bugün günlerden Cuma… Cuma günleri duaların çokca kabul edildiği bir gündür… Ben kendim için dua ettim… “Allah’ım bana yardım et. Güç ve kudret ancak sana aittir. Eğer sen yardım etmezsen bizler aciz kullar olarak hiç birşey yapamayız. Sen yardım et benim bu yükümden kurtulmama Yarabbim… Amin!”. Hadi siz de bir Amin deyin benim için ve sonra da kendiniz için taa yüreğinizin içinden gelerek bir dua edin… Belki de duanızın kabul olacağı an şu an… Rabbim inşaAllah sizin için herşeyin hayırlısını kolayından verir ve hakkınızda hayırlı olanı gönlünüze kolay kılar…

Görüşmek üzere…

 

Yorum bırakın